Dinimiz her müslümana yediği yiyecekler hakkında haram ve helal konusuna dikkat etmesini farz kılmıştır. Peki yediğimiz bir gıda ürünü helal yada haram yapan nedir?

Kur’ân-ı Kerîm’in genel anlatımından, yeryüzündeki nimetlerden faydalanmada mubahlık ve serbestliğin aslî kural olduğu, ancak gerekli durumlarda birtakım kayıt ve sınırlamaların getirildiği anlaşılmaktadır. İslâm dininde eti yenen kara hayvanlarının ancak fiilen veya hükmen boğazlanması halinde helâl olacağı, aksi takdirde ölü hayvan hükmüne gireceği ilkesi hassasiyetle sürdürülmüş ve konu fıkıh kitaplarında “zebâih” başlığı altında ayrı bir bölüm halinde ele alınıp incelenmiştir.

Bu hayvanların etlerinin helâl olması için hayatlarının İslâm’ın muteber saydığı bir müdahale ile sona ermesi şarttır. Hayvanın yaşamının bu şekilde sona erdirilmesine “zekât” ve “tezkiye” denir. Tezkiyede bulunan kişinin müslüman veya Ehl-i kitap olması, kesici bir alet kullanması ve bu işi Allah’tan başkası adına yapmaması da şarttır. 

Tezkiye ihtiyarî ve ıztırarî (hakikî ve hükmî) diye ikiye ayrılır. İhtiyarî tezkiye, usulüne uygun olarak keskin bir aletle boğaz bölgesinden keserek bir hayvanın hayatına son vermektir. Hayvanların tezkiyesi, etlerinin haram veya helâl olması sonucunu doğrudan etkilediğinden fakihler kesenin niteliği, kullanılan alet, sünnete uygun kesim şekli ve Allah’ın adının anılması hayvanın yenmeyen kısımları ve rahminden çıkan yavru gibi hususların üzerinde ayrıca durmuşlardır.

Hayvanı Kesenin Niteliği. Hayvanı kesen kişinin müslüman yahut Ehl-i kitap olması gerekir. “Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılınmıştır. Kendilerine kitap verilenlerin yiyeceği size helâldir, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir” (Mâide 5/5) Kimlerin Ehl-i kitap sayılacağı ise ayrı bir tartışma konusudur. Hayvanı kesen kişide aranan bir diğer şart da akıllı ve mümeyyiz olmasıdır; erkeklik vasfı aranmaz. Mümeyyiz, yani iyi ile kötüyü birbirinden ayırt edebilen çocuklar da hayvan kesebilir.

Kesimde Kullanılan Alet. Kesimde esas olan şey hayvana eziyet etmeden, acı çektirmeden kanını akıtmaktır; bu da ancak keskin bir alet kullanmakla mümkündür. Hz. Peygamber, kesimin hayvana zahmet vermeden, onu hoş tutarak iyi bir biçimde yapılmasının gerekliliğini vurgular (Müslim, Ebû Dâvûd). Eziyet verici kör bir aletle kesim yapmak mekruhtur. Tezkiyenin hayvanın boğaz kısmından yapılması ve kesici alet kullanılması, damarlardaki kanın olabildiğince akması ve ette kalmaması içindir. Bu sebeple elektrik şoku, tabanca, karbondioksit gazı verme, gibi tekniklerle öldürülen hayvanlar, Mâide sûresinin üçüncü âyetinde yenmelerinin haram olduğu belirtilen gruba girer. Çünkü hayvanın kesim esnasında canlı bulunması ve ölümünün de bu kesim işlemi sonucu meydana gelmesi gerekir. 

Besmele Çekmek. Kur’ân-ı Kerîm’de, kesim esnasında Allah’tan başkasının adının anılması veya hayvanın Allah’tan başkasına kurban edilmesi halinde etinin yenmeyeceği açıkça belirtilmiştir (Bakara 2/173, Mâide 5/3). Kesim esnasında Allah’ın adının anılması müslümanlar için olduğu gibi Ehl-i kitap için de söz konusudur. Âlimlerin çoğunluğuna göre bunun yanında Allah’tan başkasının adını anmamaları da gerekir. Meselâ, “Allah’ın ve Mesîh’in adıyla” diyerek hayvanı keserlerse bu hayvan âyette geçen “Allah’tan başkası adına kesilenler” (el-Mâide 5/3) grubuna gireceğinden yenmez.

Kesimin Yapılışı. İhtiyarî tezkiye nefes ve yemek borusu ile bunların sağında ve solunda yer alan iki damar kesilerek yapılır ve buna tam kesim denir. Hayvanı ensesinden kesmek mekruhtur.

Sünnete Göre Kesim Şekli. Hz. Peygamber şöyle demiştir: “Şüphesiz Allah her şeye karşı iyi ve güzel davranmayı emretmiştir... O halde hayvan keseceğiniz zaman en güzel şekilde kesiniz. Bu işi yapacak kimse bıçağını bilesin ve keseceği hayvanı rahat ettirsin” (Müslim, Ebû Dâvûd). Buna göre bıçak önceden bilenir, hayvan kesimyerine götürülürken canı acıtılmaz; imkân dahilinde diğer hayvanların gözü önünde kesilmemesine dikkat edilir. “Bismillâhi Allāhü ekber” veya “bismillâh” denilerek sağ elle bıçak çene altından hızlıca çekilir; böylece yemek ve nefes boruları ile can damarları kesilir. 

Çiftliğimizde kesimi yapılan hayvanlarda yukarıda bahsettiğimiz tüm kural ve usullere titizlikle uyulmaktadır. Kesime gidecek hayvanlar 24 saat öncesinden ayrı bölmelere alınır. Her tavuk tek tek ve besmele çekilerek elde kesilir. Ayaklarından asılan hayvanlar çırpınmaları için serbest bırakılır, bu sayede vücutlarındaki kan tamamen boşalır. Tüyleri elde kuru olarak yolunduğu için iç organlarındaki necis maddelerin etlerine sireyet etmesi engellenmiş olur. Sarıaydın Çiftliği olarak kendi yiyemeyeceğimiz hiç bir ürünü siz değerli dostlarımıza sunmuyoruz.

Kaynaklar:
"İslam Ansiklopedisi"