Bal ve Sağlık

 Bal ve Sağlık

Balın Sağlımız Üzerindeki Olumlu Etkileri

Bal, bitkilerin çiçeklerinde bulunan nektarların ya da bazı böceklerin salgıladığı tatlı maddelerin, bal arıları tarafından toplanıp bileşimlerinin değiştirilerek petek gözlerine depo edilmesi ve buralarda olgunlaşması sonucu meydana gelen, koyu kıvamda tatlı bir üründür.

Balı ilk defa kimin, ne zaman ve nasıl buldugu bilinmemekle birlikte, araştırmalar İspanya'nın Valencia eyaletinde bulunan “Arona” mağarasının duvarlarındaki bal toplayan kız resminin 16 bin yıl öncesine ait oduğunu göstermektedir. Kendi tarihimize baktığımızda, balın Anadolu’da beslenmede önemli rol oynadığı kesindir. Çatalköy duvar süslemelerinde çiçekler ve üzerlerindeki böcek resimleri günümüzden 8-9 bin yıl öncesinde bile Anadolu’da balın arılar tarafından çiçeklerden toplandığının bilindiği ve beslenmede önemli bir yer oluşturduğunun göstergesidir (1).

Tarih boyunca bala hekimler tarafından ayrı bir önem verilmiştir. Romalı hekimler, balın çok kuvvetli bir panzehir olduğunu, Mısırlı, Yunan ve Arap hekimler de balın çesitli göz, ruh ve sinirsel hastalıklarda yalnız veya bitkilerle karıştırılarak yapılan şurup veya merhem şeklinde kullanıldığını belirtmişlerdir (2).

Antimikrobiyal Etkisi

Balın insan sağlıgı üzerine etkileri ile ilgili olarak yapılan bir çok araştırmada, özellikle hastalıklara karşı etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bal, insanlarda hastalık olusturan bir çok bakteri için uygun olmayan bir ortam oluşturmaktadır. Antibiyotiklere karsı dirençli oldugu bilinen bir çok bakterinin bal içersinde öldüğü araştırmalar sonucunda tespit edilmiştir (3). Yapısının % 80’ini fruktoz ve glikozun olusturdugu balın 21 çesit bakteri ve 7 tip mikroorganizma üzerindeki etkileri araştırılmış, sonuçta balın bu bakterilerin gelişmesini yavaşlattığı ve özellikle Bacillus cereus’un üremesini tamamen durdurdugu tespit edilmiştir. Ayrıca bu çalışmada, koyu ve açık renkli ballar kullanılmış olup, koyu renkli balların açık renkli ballara göre gıda kaynaklı patojenlerin üremesini önleyici etkilerinin daha fazla oldugu da tespit edilmiştir(4).

Antioksidan Etkisi

Balın bir diger özelligi de antioksidatif olmasıdır. Bu etki sayesinde insanları, özellikle kansere, kalp hastalıklarına ve şeker hastalığına karşı koruduğu bilinmektedir. Balın antioksidan etkisi, yapısında bulundurdugu tokoferol, askorbik asit, flavonoidler ve diger fenolik – enzim bileşenleriyle (glukoz oksidaz, katalaz, peroksidaz) sağlanmaktadır (5).

Sindirim Sistemine Etkisi

Yapılan bilimsel araştırmalarda balın özellikle mide ülserinin etkeni olarak gösterilen Helicobacter pylori’nin gelişimi üzerinde olumsuz etkide bulunduğu ve hastalığın gerilemesini sağlandığı tespit edilmiştir(3). Sıcak balın midedeki asit dengesini düzenlediği dolayısıyla, midede yüksek asidite sonucunda ülserleşmenin ortaya çıkmasına engel olduğu bilinmektedir (6). Bunların yanısıra yağ sinidirimini kolaylastırması, iştah açması, barsak hareketlerini düzenlemesi bakımından balın sindirim sistemi üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır (7).

Beslenmedeki Önemi

Bal, sindirim olayının gerçekleşmesinde doğrudan etkili olup diğer gıda maddelerinin daha iyi emilmesini sağladığı gibi bunlardan yararlanma oranınıda artırır. Bu nedenle gelişme bozukluklarında, hastalık ve nekahat dönemlerinde alınması oldukça yararlı olacaktır. Besleyici özelliğinden yararlandığımız bal özellikle çocuk beslenmesinde önemli bir yere sahiptir. Anne ve inek sütünde yetersiz olan demirin, bal yenmesi ile vücut için gerekli olan ihtiyacı karşılanabilmektedir. Ayrıca bal günlük gereksinimimiz olan C vitaminini yeterince içermektedir. Kahvaltıda yenilen 50 gr bal, günlük barsak boşaltılmasını düzenler ve bunun yanında çocukların öksürük, bronşit, yaz ishalleri ve barsak tembelliğine karşı da yararlı etki göstermektedir(8).

Ağız, Diş ve Deri Hastalıkları

Balın özellikle ağız ve diş hastalıkları, ağız ülserleri ve diger birçok ağız problemlerinin tedavisinde olumlu etkileri vardır. Ayrıca, bazı durumlarda ciltte oluşan yaranın kesilmeye uygun olmayan bölgesine sürülmesi ile yaranın temizlendiği görülmüştür (9).

Balın Sinir Sistemi Rahatsızlıklarına Etkisi

Sinir sistemi üzerine en büyük etkisi sedatif ve antidepresan özelliğinden kaynaklanmaktadır. Araştırmalar sonucunda, agresifliğe, depresyona, baş ağrısına, uyku problemlerine iyi geldigi, insanı sakinleştirdiği tespit edilmistir(8).

Kanser ve Tümör Hücrelerine Etkisi

Balın yapısında bulunan 5-floracil ve siklofosfamid’den dolayı, laboratuar farelerinin beyin tümör hücrelerinde metastazı engellediği araştırmalar sonunda saptanmıştır (10).

Bal, geçmişten günümüze, yaşamın her döneminde ve bilimin çeşitli dallarında tedavi ve beslenme amaçlı kullanılmaktadır. Tabi yukarıda faydalarını anlattığımız gerçek katkısız baldır. Günümüzde ne olduğu belli olmayan kimyasal diyebileceğimiz karışımlar bal adı altında satışa sunulmaktadır. Peki ama balın katkısız ve saf olduğunu nasıl anlayacağız? Bu konuyu bir sonraki yazımızda siz değerli dostlarımız ile paylaşacağız...

 

 

KAYNAKLAR
1. Ötles, S. 1999. Balın Tarihçesi, Saglık Açısından Önemi ve Kullanım Alanları. Gıda Teknolojisi. Ankara.
2. Brown, R. 2000. Honey royden brown’s bee hive product bible. 123-133.
3. Çakmak, _. 2001. Apiterapi. Uludag Arıcılık Dergisi 2. 16-18. Dixon, B. 2003. Bacteria can’t resist honey. The Lancet Infectious Deseases. Vol 3. 116.
4. Taormina, P. T., Niemira B. A., Beuchat, L. R. 2001. Inhibitory activity of honey against foodborne pathogens as influenced by the presence of hydrogen peroxide and level of antioxidant power. International Journal of Food Microbiology. 69. 217-225.
5. Takeshi, N., Mizuho, S., Reiji, I., Hachiro, I., Nobutaka, S. 2001. Antioxidative activities of some commercially honeys, royal jelly and propolis. Food Chemistry. 237- 240.
6. Kasianenko, VI., Selezneva, E., Markarova, NV.2002. Effect of warm and cold honey solutions on acid-forming function of the stomach. Article in Russian.
7. Akpınar, A. 2002. Bal Beslenme Dergisi, S: 5-10, U. Ü. Ziraat Fakültesi Gıda Müh. Bölümü, Bursa.
8. Günes, N. 2003. Balın bilesimi ve kullanım alanları. 2. Marmara Arıcılık Kongresi Bildiri Kitabı. 225. Yalova.
9. Molan, CP. 1999. Why honey is effective as a medicine it’s use in modern medicine. Honey research unit. New Zealand. 80-92.
10. Gribel, N., Pashinskii VG. 1990. The antitumor properties of honey. Vapor Onkol. 36 (36): 704-709.